Perşembe, Temmuz 16, 2009

Issız Adam'a ilk günden uyuzdum artık Örümcek Adam'da mevta benim için...




Guardını hiç düşürmemeliydin belki de.Kanatsız uçmayı denedin,bir süre uçtun,sonunda tepe üstü çakıldın işte. Biriktirdiklerini ,bir bir öğrendiklerini hiçe saydırdı bu çıplak duruş sana,belleğini devre dışı bıraktırdı.Fazla açık ,net olmak ,temkinli davranmamak yanlış adımlar attırdı,bir çizik daha attı,yaraladı zaten birçok kez teklemiş olan kalbini.

Yine de çok yüklenme kendine ,yaşamak bu işte;mutluluk kadar acıyı da iliklerinde hissedebilmek , hata üstüne hata yapmak,heyecana kaptırmak ruhunu ,beynini işlevsiz bırakıp ,hareket etmek.Kırılmalısın,üzülmelisin,bitkisel hayatta gibi hissetmelisin ki kendini; mutluluğun,iç rahatlığıyla gülebilmenin,dünyanın mutlu ve renkli yarısında koşabilmenin kıymetini bilesin.

Sen yine de metanetli ol, hayata bakışın değişmesin, yaşananlar ne olursa olsun umutsuz olma,gerçek sevgi bir gün seni bulacaktır.Duruşuna güven hayatta,kendi iç sesine kulak ver daima,yalan söyleyen,inciten insanlar yaşama sevincini söndürmesin.Bu onların zaferi olur.

Başkasının mutsuzluğuyla mutlu olan,bir damla göz yaşına kıyabilen,bin bir yalan söyleyen,duygularını kullanmaya çalışan ,sinsi davranan,”benim de bir haremim olsun” mantalitesini benimsemiş,kalbi ve hayatı dolu olan ama boşmuş gibi davranan,ne hissettiği her gün değişiyor gibi görünen ama aslında hiçbir şey hissetmeyen insanlardan uzak dur!

Bu berraklığın,doğruluğun ve sevme hevesinin farkına varamamış onlar. Yeni sayfalarda ,yeni hikayeler yazmak istemememiş, elini tutman için sana uzatma cesaretini gösterememiş,egoları ağır basmış,gerçeklere boğulmuş ,her adımı özgürlük kısıtlamak olarak algılamış ,maksimum sorgulamış insanlar.

Sarıp sarmalamak,ellerini ellerine kenetlemek,asla unutmak değil ama geçmişin, bugün ve gelecek üzerinde ki etkilerini silip sadece anıya dönüşmesini sağlamak,sevgiye boğulmak,en çokta gülmek istemişsin sen;öküz altında buzağı aramış, sadece boş zamanını doldurmuş,seni itmiş,kıyamam diye diye hırpalamış,incitmiş.Bunları yaparken de zerre kadar umurunda olmamış bir nefesi nasıl da soluksuz bıraktığı.

Senin farklı sandığın herkes gibiymiş,derin değil,sıradanmış,hissizmiş.Havaalanında ki karşılama seramonisi , hayal edilen danslar,çatı katı balkonunda içilen şaraplar,açılan mor çiçekler … Senin inandıkların onun gözünde sadece ütopik saçmalıklarmış ve bunlara inanmakta yapılabilecek en büyük aptallık.
Gerginlik anı senin bir an önce geçmesini istediğin,varlığına tahammül edemediğin birşeyken,onun üstüne uyuması gereken,canı istemediği için telefonlarını açmamasının sebebiymiş.

Uzak dur işte;hayatını anlamsızlaştırır onlar,yaşama sevincinden çalarlar,vakit kaybettirir,yüzüne bir çizgi daha ekler gün be gün,kalbini tekletir,mutsuzluğa iter seni.

Canın yansa ,uykuların kaçsa ,nefes boruna bir yumruk oturmuş ;ne öldürüyor ne rahat bir nefes aldırıyor gibi hissetsen de hep gülümse ,gözlerin çizgi haline gelsin ve bakan herkes şaşırsın nasıl böyle olabiliyor diye,dik dur,inadına gülümse,elmacık kemiklerin daha da belirginleşsin,yanakların gibi hayatında pembe olsun...

Senin dünyan dumanlarla kaplı , is rengi şimdi ama bir düşün ;hangi acı geçmez ki bu hayatta ,kimler unutulmaz ki …

Ozon tabakası,global ısınma,savaşlar,seller,depremler,ekonomik kriz,genetik kopyalama ,nano teknoloji derken çocukluğumuzdan beri sevdiğimiz ve inanmak istediğimiz,iyilerin dostu ,kötülerin düşmanı , süper kahramanlar ‘da evrim geçirdi ,artık onlar dünya ve insanların mutluluğu için değil,mutsuzluğu için çalışıyorlar.İnancımı yitirdim onlara.Kabul et ,onlarda herkes gibi insan işte,tuvalet ,duş,yemek,cinsellik vb. birçok ihtiyaçları var ,bize her ne kadar, bu sözde süper kahramanları yüceltmek adına bu yönleri gösterilmese de.

Ve sadede gelelim ,2 seçenek kalıyor geriye

1-Anneanne ve akranı çok görmüş,çok geçirmiş aile büyüklerinin sözlerine kulak ver; "Kendi sevdiğinle değil, seni sevenle birlikte ol".Yaşın henüz geçmemiş,bitli baklanın kör alıcısı bulunurken;Şöyle eş ,dost,akraba çevresinden,soyu sopu belli,ailesinin hali vakti yerinde,helal süt emmiş,görgülü,ay pek de terbiyeli,saygılı,diş hekimi,inşaat mühendisi,en azından bankacı biriyle vakit kaybetmeden baş göz ol.Evinin kadını,çocuklarının anası ol,pilav pişir,alt değiştir,saçını da süpürge et.Kadının hayatta ki yegane görevlerini yerini getir.Görücü usulü denen Türk toplumu gerçeğine sende boyun ey ve hatta kendi hayatın üzerinde uygulamalı olarak katkıda bulun...

2-Yaşamının son anına dek,1 ileri 3 geri giderek,kahkaha ve gözyaşını bir arada barındırabilen,kırılarak dökülerek,severek,sevilerek,damarlarında ki kanın aktığını,kalbinin bedeninden dışarı fırlayacakmış gibi attığını hissederek yaşa,yaşamın gökkuşağının bütün renklerine boyansın.O kadar dolu,renkli yaşa,farklı renkleri karıştır ki birbirine, belki gökkuşağına yepyeni bir renk,dünyaya güzel can,bir bebiş eklersin...
B.

Hiç yorum yok: