Cuma, Eylül 03, 2010

without you I'm nothing

Anayasa değişikliği , referandum , Kılıçdaroğlu Adana mitingi ve yarın bizzat katılacağım Deniz Baykal Adana konferansı vs. vs. önemli konular gündemi bu kadar meşgul ederken , ben şimdi alakasız bir konuda yazacağım.

Hayatımda ilk kez ” Ben evlenmek istiyorum.” diyen bir adamla karşılaştım.Yani herkes evlenmek isteyebilir ama önüne fıstık atılmasını bekleyen maymunlar gibi bu kadar hevesle , her önüne gelenle değil sanırım.

Kadınların evliliğe , yuva kurmaya , evinin kadını , çocuklarının anası olmaya pek meyilli olması her zaman rastlayabileceğimiz ve dışa vurumunun aşırı boyutlarda olması sadece erkeklere değil , kadınlara da son derece itici gelen bir durumken , bir erkekte çok çok daha eğreti , itici durabiliyormuş.

Kahramanımız , en yakın arkadaşlarımdan biri ve kan bağım olan çok yakın bir insanında dahil olduğu , topluma bakış açıları , küçük dağları ben yarattım edaları nedeniyle benim pek sevmediğim bir meslek grubundan. Tıp doktoru.ÖSS puanlarının yüksek olması , tıp fakültesine girmek kadar mezun olmanın da zor olması ,yaptıkları işin doğrudan ”İnsan” unsuruna yönelik olması sebebiyle bu mesleğe saygım sonsuz.

Elinden doktor ünvanı alındığında , geriye Alsancak’ta kendine ait olan evi , otomobili , çalıştığı ilçede hastane karşısındaki diğer evi , “Ne dinlersin?” soruma çok farklı olduğunu düşündüğü için “Bilir misin ki ?” şeklinde cevap vermesine sebep olan Manowar , Wasp, Ozzy Osbourne’dan başka bir şey kalmayacak olan klasik bir adam.

Konuştukça anladım ki ; bağımlı insanları sevmiyordum ben.Aşka , sevgiye , geçmişe benimde zaaflarım var.Yaşama boyun eğmeyen bir hayalperest olabilirim.Tek başıma çıktığım yolda ,tek başıma ölebilirim de.Kendi gücüme dayanarak yaşamaya çalışıyorum.Bir adamın “Senin çalışmana benim ihtiyacım yok” cümlesine dayanmaksa hiç bana göre değil.

Güçsüz olabilir insan, mutsuz ,hüzünlü yada depresyonda.Sevmek isteyebilir yada çok sevilmek.İki kişilik bir dünya yada belki bir bebek isteyebilir.Ama bu tavır , her önüne geleni içine alan bir kasırga gibi , korkunç göründü gözüme , tehlikeyi fark ettiğim anda arkama bile bakmadan kaçmak istedim.

Yıllarını geçirdiği , aynı yastığa baş koyduğu kadını , bir başka kadını elde etmek için harcayan,diline pelesenk eden adamları sevmiyordum.Acele eden , sık boğaz eden ,” Hemen başlamazsa hiç başlamaz. “diyen , yangından mal kaçırır gibi , eksiklerini saklamak ister gibi , sığ sularda yüzen adamları sevmiyordum.

Ailesi , mesleği , varlığı , sahip oldukları ve olamadıkları ne olursa olsun , tek başına ayakta duramayanları , dili bir karış dışarıda , avlanmaya çıkanları ,kendi işlerini yapmaktan ve yaptırmaktan aciz olanları , sırf hayatının , evinin konforu uğruna evlenecek kadın arayanları özetle kadınsız hiç olan adamları sevmiyordum.

Not: Uzun zamandır uğraştığım ,bloga müzik ekleme işini ,halen tam manasıyla beceremesem de, kendisinden kopya çekerek gerçekleştirdiğim KuzeyGüney arkadaşıma teşekkürü borç bilirim. Mecbur olduğu için değil , çok sevdiği için hiç hissedenlere gelsin ...